concert reviews 2004

7 aralik 2004 sebastian bach istanbul konseri

sebastian bach cok bozmus diyenlere hem sesi hem performansi hem de fizigiyle tas cikartan konser olmustur. bunun bir diger ornegi de dio'dur. konserden ancak bir saat sonra bana idrak ettiyse de bach'i canli gordugum, muhtesem bir konser olmaktan geri kalmamistir.
konserde cosan seyirci sebo'nun gitaristiyle vay be seklinde karsilikli yuz ifadelesmesine sebep olmustur-vallahi gordum- ayrica "simdi mikrofonu gitaristin kafasina gecirecek" diye korkanlar-ismi lazim degil abim P= - herhalde sebo'nun bu konudaki ustaligini konser sonunda anlamislardir. tabi bi ara basci kafaya yiyordu ama amcam temkinli bir yandan notalari basar bir yandan seyirciyi yoklarken bir yandan da mikrofondan kacmayi basarabilmistir.
pankarti gereginden fazla acip tum arka tarafin goruntusunu kapattigi icin pankartcilara arkadaslarim adina selam ederken "see you next summer" diyip bizi bizden alan sebo'nun sozunu tutanlardan cikmasi umidiyle, "hadi ankaraya" dusuncesiyle bitmis muhtesem konser.


24 temmuz 2004 pink istanbul konseri

(yetistigim kadariyla) her yani kuyruk'tan olusan organizasyon (tuborg modern rock festivali).
biraz aciklamak gerekirse, kurban'in sarkilari sirasinda kuyrukta iceriye girmeye calisanlar 3 sarki boyunca kuyrukta beklediler (ben de) ve guzelim iki grubu kacirip teoman'in herkesi "paramparca" etmesine katlanmak zorunda kaldilar. (kendisi kabusumdur.. kendisini müzisyen ve hatta hatta sanatçı zanneden, akordu bozuk, alkolik teoman, bet sesi ve korkunc kemancısı akla hayale gelebilecek en kotu iskenceden beterdir..) yemek olarak kofte ve misir'in yaninda doner satisi da vardi ve teoman'in sahneye cikmasiyla doner kuyruguna girenler ancak "tooman" sahneden (tahminimca zorla) indirilene kadar ki surede donerlerini ancak alip yiyebildiler. bu arada "sanatcinin hangi saatte ciktigi onemlidir ben hava kararmadan cikmam" diye beyanat vermis olan bu "sanatci"miz da hava kararmadan cikmamistir. eziyet icinde dinleyenlere "neden karanligi bekledigini anladik" dedirtmistir.(kendisine acilen bir queen, bir pink floyd konser dvd'si bulmasini ve izlemesini, muzikte kalite, insanda kalite, sahne sovunda kalite nasil olur bunu gormesini ve kendisine sanatci ibaresini yakistirdigi icin utanip tum insanliktan ozur dilemesini salik veriyorum, yok hala basmadiysa zaten -ki basmaz sanmam- goruldugu ilk yerde iptal edilsin lutfen -kendisi degil ya ses telleri de yeter..)
sonra sahne pink icin gul desenli bi perde ve ne olduguna anlam verilemeyen dikenli kocaman balonlarla suslenmistir. bu arada yemek kuyrugundan yeni cikmis insanlar konser alanina gidebilmek icin baska bir kuyruga girmislerdir. (dikkatlerden kacmayan bi noktaysa teoman sonrasi konser alaninin yarisinin oyuncu degisikligi yapmis olmasidir.) pink davulun basinda "don't let me get me" ile konserini baslatmistir. "just like a pill"'in giris sozlerine uygun olarak sarkiyi yerde yatarak soylemeye baslamis bir saga bir sola gitmis gitaristlerle kafa sallamistir. bu arada geri vokal'deki sirin hatun her sarkida ziplamistir. pink'in daha iyi bir sahne sovu sergilemesini bekleyenler hayal kirikligina ugramisken, sarki sozleri, tv sovlari vs ile asina olanlar onu oldugu gibi bulmustur. sesini bir kac yerde catlattiysa da butun sarkilarini en guzel bicimde soylemis ve her sarkidan sonra cilveli bir sekilde "thank you" demeyi ihmal etmemistir.
bu arada konserin en komik ve belki de sirin anlarindan biri on taralardan birinin evlenme teklif etmesidir. pink buna "sure" diye cevap verdikten sonra akabinde beni balayina nereye gotureceksin diye sormustur alinan cevap ise herkesi kopartmistir : "to the beach"
pink'le hoplayip ziplayip sarkilara eslik edip soyundugunda "aha lan soyundu oha oha" diye ziplayan insanlara sasirip konseri "get this party started" ile bitirdikten sonra ise gene bir kuyruk insanlarin onune gelmistir; bu da konser alanindan cikma kuyrugudur, tabi cile bununla bitmeyip sonrasinda 2 saatlik bir gec-geliyoruz-sizi-bekletiyoruz-bes-milyonunuzu-almadan-da-yola-cikmiyoruz-servisi kuyruguna birakmistir. bu kuyrukta esen ruzgar altinda bekleyen insanlar bi yandan kamyonetler ve arabalarin altinda-arasinda ezilme tehlkesi yasayip, bi yandan da jandarma ve gorevlilerle papaz olmuslardir, bir gorevli kizli erkekli insanlari el kol sallayarak uzerine yurumesi sonucu korkmus kacmistir -al sana. kuyruga kaynak yapmak isteyenlerin dovulmekle tehdit edildigi konserde kuyruktaki insanlar servise binip gidenlere gipta edip, "neyse siz bari kurtuldunuz" diyerek el sallamislardir (evet evet o da bendim) ve en sonunda pespese gelen ve "oley" nidalariyla karsilanan servislere binip yeni bir kuyruga (trafik) girme suretiyle organizasyonun sonuna varmislardir.
en sonraki servis kuyrugunun en can alici ani ise iki ayak uzeri yuruyen ponpon kuyruklu yirtik file corapli beyaz tavsandir, insanlar takip etmekten kendilerini zor alikoymuslardir -wake up neo.. follow the white rabbit..

No comments: