concert reviews 2006

8 eylul 2006 pink istanbul konseri

neden oldugunu bilmedigim bir sekilde "i scream i scream we want i scream" ya da "ice cream ice cream we want ice cream" esliginde sahneye cikan pink hiz kesmeden cuz i can (i know y'all missed me!), trouble ve sahneye atılan peluş ayıcıklara sarılıp stupid girlsu soyleyip herkesi zıplattı. stupid girls esliginde "i don't wanna be a stupid girl" diye bagirarak ziplayan stupid girl'ler ve pink'in super "push up my bra like that"leri unutulmaz anlar yasatti. stupid girls'in hemen oncesinde hep beraber bir iyki dogun pink sarkisi soyledik o da kikirdek modda "ilk defa sahnede kutluyorum" dedi. sonra yavaslayip who knew'a gectik, sozlerinin aksine kipir kipir bir sarki olmasi gene milleti ziplatti tabi, iyice yavaslayip lonely girl'u icli icli soylerken super organizator sinek dev "happy birthday pink" balonlarini seyircinin uzerine saldi, sarki yalan oldu, memleketimin icinde balonla oynamak nasil bir uktedir bitmek bilmeyen ve konserin tadini kacirmaya birebir balon salgininda gorduk, pink sahneyi terk etse yeridir diye korkarken sahneye gelen bir balonu geri gondermesi sarki sonrasi kendilerini pek bir begendigini soylemesine oh dediysek de balon patlatanlar gecenin kupasini kazandilar.
"bis"e kadar my vietnam, family portrait, just like a pill, don't let me get me, 18 wheeler, leave me alone, you make me sick ile gecen konserdeki gibi vazgecilmezi what's going on ile bir janis seslendirmistir. akabininde "do you know this song? i don't know it.." deyip blister in the sun'a girdi, parcanin orta yerinde garip bir yuz ifadesi takinip muzige uygun "i forgot the words" diyip yerlere yatirmistir bizi.
sahneyi terk ettiklerinde seyircinin rock/metal konserlerine oranla ne kadar kazma oldugunu idrak etti bunyemiz netekim ne bir alkis ne bir tezaruhat yapilmistir, kac dakika sonra ancak ekipmani sokmeye kimsenin gelmedigini idrak eden seyirci yalandan bir alkis tutmustur.
final olarak iste the one that got away, "send your positive energy for world peace" mesaji ve bush taklidiyle pink'ten bush'a benden rte'ye dear mr. president, ve parti sonu "thanks a lot, i had a great birthday"imsi bir tesekkurler get this party started.
gecen konsere (bkz: 24 temmuz 2004 pink istanbul konseri) gore muhtelif yerlerde sarki sozleri unutmasina ragmen pink'in daha pink, seyircinin daha kazma ve diger bir takim sacmaliklara ragmen tadi gene damakta kalan bir konser olmustur, iyi de olmustur. bir sonrakinde u & ur hand'i de soylemesi dileklerimizi burdan iletir, iyki dogdun deriz!



28 temmuz 2006 whitesnake istanbul konseri

coverdale'in "merhaba"'dan baska turkce kelime ogrenmedigi konsere 5 kala bile arap aksanıyla seyirciyi selamladığı gözlerden kaçmamıştır. konserin güzelliğini gözümde baltalayansa haçlı tişört ve bagetten haç yapıp seyirciye selamlatma olayıdır, din propagandası gibi falan ne o öyle (hic gelemem, her turlu propagandaya hayır!)
konser boyunca grup seyirciyle flortleşmiş (başka bir tanım var mı bilmiyorum..), seyirci arada sönük arada çoşkun takılmış, ışıkçı ışıklara hakim olamamış, yerli yersiz echo efekti bizi sinir etmiştir ama olsundur whitesnake'i de görmüştür bu fani gözler..
bir de tabi
"the sun is shining
oh, but it's raining in my heart."



14 mayis 2006 blind guardian istanbul konseri

ongruplardan dreamtone'un guzel girisinin hemen ardindan baslasa daha isabetli olacagini dusundugum, bekleme muziginde alanis morissette calmasini kel alaka gordugum soguk da olsa -nefesin buharlastigi isilar- blind guardian askiyla yildazlarin altinda ve kayan yildizlar esliginde izledigimiz istanbul'un ikinci kez blind'i agirladigi konserdir kendisi. grup seyirciden o kadar memnundu ki birbirlerine bakislari siritislari, sololarda sahne gerisine su icmeye giden hansi'nin seyirciyi selamlamasi el sallamasi gozlerden kacmadi ve kesinlikle daha da cok sevdirdi.
bard's song icin olup biten seyirciye ucuncu biste istedigini verdiler. biz de seyirci olarak kazma olmadigimizdan bir agizdan ve hic nota kacirmadan soyledik. bir konserin olabilecek en muhtesem anlarinin ardindan hansi "this is why we make music, you made us very very happy" diyerek bunu dile getirmis oldu. netekim kucukken sahneye cikma hayallerimin ardinda hep sarkilarimi bir agizdan soyleyen seyirci korosu yatmistir -bkz: queen-live at wembley 86- seyirci konumundayken insanin icini costuran ve bu kadar haz veren bir seyin sahnedeki uzerindeki etkisi kim bilir kac kattir.
iki saate yakin sahnede kalan grup performansiyla "iste muzisyenlik budur" dedirtti, ozellikle hansi'nin sesi karsisinda bir kez daha egildim.
sonuc itibariyle gittik, dinledik, soyledik, gene geleceklerinin sozunu aldik ve evlerimize dagildik: superdi!


13 mayis 2006 the cardigans konseri

status libertatis, the dunedan, ufuk, esra ve abim ile gidip cok olmasa da eglendigim konserdir, hatta ve hatta sanirim bizim gruptan tek eglenen de bendim! eski albumlerinden daha cok calmalarini beklerken agzimizi havaya actik, ses duzeni berbatti -yapanin eline saglik. nina abla "this is a quiet song" diye giris yapmaya calisti sarkisina ancak seyirci konusmaya ve ciglik atmaya devam etti sonra nina "shh" dedi uzerine cigliklar arttinca da "they don't take me seriously" dedi hatta sarkiyi soylerken "shh shh" dediginde milletin hala carcar konusmasi uzerine hafifce de olsa gocmesi dikkatlerden kacmadi. sonuc itibariyle bolbol gevezelik edenlerin gurultusunu, nina ablanin guzel sesinin yaninda catlamasini dinleyip, dans edenleri ve basistle lead gitaristin sovlarini izledik.
ikinci bise ciktiklarinda buyuk heycanla lovefool soylemelerini bekleyen seyirciye nina "i'll do this for you, i forgot the lyrics" diyerek hayal kirikligina ugratmistir, sufle vermeye hazirdik biz oysa..
akatlar spor kompleksi ise daha once cake konserinden asina oldugum bir mekan olarak yeni melek dugun salonu kadar kotu olmasa da kotu bir mekan, daha fazla konseri acik hava tiyatrosunda izlemek istiyoruz, organizatorler duyun sesimizi!